21 Nisan 2013 Pazar

RESİM HEYKEL MÜZESİ

      Ankara'nın Ulus semtinde bulunan müze, eskiden halk evi olarak kullanılırken, şuan müze olarak kullanılıyor. Ankara gördüğüm en ihtişamlı müzelerinden birisi...

     Daha kapıdan girmeden bir merak başlıyor. Kapıdan bile, ne kadar görkemli, ne kadar tarihi bir yer olduğu anlaşılabiliyor aslında. Müzede; Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrasına ait resimler, heykeller, motif örnekleri, baskılar, seramikler yer alıyor. Ama en çok yeri resim tabloları kaplıyor şüphesiz. O döneme ait ünlü ressamların farklı türden tabloları çok ilgi çekici. Her tablonun karşısında dakikalarca durulabilir. Bir de oda yer alıyor müzede. Bu odada eski ama çok değerli olduğu belli olan eşyalar yer alıyor. Ayrıca müzenin konser salonu da bulunuyor. Her hafta aktif olarak konserler veriliyor.

    Müzenin kapısındaki merak bitiyor. Tam da tahmin ettiğimiz gibi, dışı gibi içi de çok ihtişamlı ve etkileyici. Cumhuriyet öncesi ve sonrası birçok değerli eserimiz var bu müzede. Mutlaka görülmesi gereken eserler, mutlaka görülmesi gereken bir müze...











   

12 Nisan 2013 Cuma

ETNOGRAFTA MÜZESİ

      Ankara'nın 1930 ' dan beri faaliyet gösteren , en anlamlı ve en değerli müzelerinden bir tanesi...Etnografya  Müzesi’ nde, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden günümüze kadar devam eden örnekleri sergileniyor.

      Koleksiyonunda;  Anadolu’ nun çeşitli yörelerine ait halk kıyafetleri, bohçalar, süs eşyaları, ayakkabılar, bazı yörelere ait kadın ve erkek çorapları,oyalar, yatak örtüleri, gelin ve damat  kıyafetleri, damat tıraş takımları, çeşitli yörelere ait halı ve kilimle, Osmanlı' dan kalan yaylar, oklar, tabancalar, tüfekler kılıçlar, maden eserleri,  porselenler, tasavvuf ve tarikatla ilgili eşyalar, eski yazı örnekleri bulunuyor. Ayrıca eskiden yaşamış önemli insanların minber ve mihrabları da sergileniyor.

      
     Bu müzeyi en anlamlı kılan şeylerden bir tanesi de, 1938' den 1953' e kadar Atatürk' ün naaşının burada bulunmuş olması...Naaşının bulunduğu yer, şuan etrafı çevrilmiş durumda. Duvarlarla, Atatürk'ün öldüğü güne ait fotoğraflar,naaşının fotoğrafları ve halkın ağlayan yüzleri var. En çok o kısmı etkiliyor zaten. 

     Gezinti eğlenerek başlıyor ama buruk bitiyor. O fotoğrafların ve naaşın bulunmuş olduğu bölümü gezmek baya zor ve acı oluyor. Ama yinede mutlaka yaşanması gereken bir an ve görülmesi gereken bir müze olduğunu düşünüyorum...














7 Nisan 2013 Pazar

RAHMİ KOÇ MÜZESİ

      Hem eğlenmek hem de şaşırmak için hem de öğrenmek ve çok güzel bir zaman geçirmek için en ideal müzelerden birisi.Müze deyince genelde  akla daha farklı yerler gelir.Ama bu müze hem çocuklara hem yaşlılara,yani her kesimden her yaştan insanlara hitap ediyor..

      Müze üç katlı..Her katta bir çok oda var.Her oda da birbirinden faklı şeyler..Her odada başka bir dünya var adeta."Acaba başka neler göreceğim" diye düşünmemek elde olmuyor gezerken.En çok yeri oyuncaklar kaplıyor. Benimde en çok ilgimi çeken kısım tahtadan oyuncakların sergilendiği kısım oluyor.Ama sadece oyuncaklarla da bitmiyor tabi.Eski model arabalar,motorlar,bisikletler,fotoğraf makineleri,televizyonlar,telefonlar,denizcilik malzemeleri...Bazı odalarda da mumdan yapılmış insan heykelleri bulunuyor.Ama gerçekten hiçbir farkı yok gibi.Ayırt etmek çok güç. Marangozlar,ayakkabı boyacıları..Bunlar gibi bazı meslekler canlandırılmış mumdan heykellerle.En alt katta ise doğum odası bulunuyor.Eskiden kullanılan doğum malzemeleri,ilaçları,odaları..Müzede çalan müzikler de birbirinden güzel,insanı sakinleştiren ruhunu okşayan bir tınıya sahip.
    
     Bana göre Ankara'daki en güzel ve en çok eğlendiğim müze Rahmi Koç Müzesi.Hem çocukluğuna hem de çok çok daha eskilere gidiyor insan.Hiç unutamayacağım,muhteşem vakit geçirdiğim bir gezinti oluyor benim için."İyi ki gitmişim" diyeceğiniz ve eminim tekrar gitmek isteyeceğiniz bir müze.Vakit kaybetmeden gidin derim ben..:)