Ankara'nın en eski semtlerinden biri olan Ulus'da bulunan,Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ve en zor dönemlerine şahitlik eden iki meclis...
İki meclis de yan yana bulunuyor. İkisinin de kapısından girdiğimiz andan itibaren buram buram tarih kokuyor. Birinci Meclis,Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kurulduğu meclis.Sarıklı hocaların,büyük devlet adamlarının,yani farklı görüşteki insanların birleşip kurduğu bir yer. İçinde; mescit, meclis toplantı odası, Atatürk'ün odası,dinlenme odası,toplantı odası gibi odalar bulunuyor. Odalarda ise,o döneme ait birçok fotoğraf ve tablo sergileniyor.Ayrıca o dönem ki bakanların toplantı yaptığı ve bazı önemli antlaşmaların yapıldığı masalar da var. Her şey çok etkileyici ama Meclis toplantı odası beni en çok etkileyen kısım. Ne kadar zor şartlarda kurulduğunu anlatıyor ve insanın içini bir garip oluyor.Masalar ve özellikle o sobalar...
İkinci Meclis daha sonra yapıldığı için,Birinci Meclise göre daha yeni ve daha modern tabi. Orada da yine meclis toplantı odası,Atatürk'ün odası gibi odalar bulunuyor.Atatürk'ün ve ülkenin önde gelen bazı devlet adamlarının özel eşyaları,Atatürk'ün sözleri ve ilkelerini anlatıldığı yazı ve fotoğraflar,Cumhuriyet'in ilanından bugüne kadar basılmış olan kağıt ve madeni paralar,pullar,madalyalar sergileniyor.
Cumhuriyet'in zorlu geçen o ilk yıllarını,birçok sıkıntıya rağmen yapılmış olan o dayanışmayı,bugüne nasıl ve kimler sayesinde geldiğimizi anlamamız ve yaşamamız için gidilebilecek en iyi yer Birinci ve İkinci Meclis bana göre. Gezerken, sanki bir anlık bir zaman tüneline girer gibi oluyoruz. Çıktıktan sonraki duygu da 'anlatılmaz yaşanır' cinsten. Hani bir de çok bilinen bir söz vardır ya:" Geçmişini bilmeyen insan,geleceğini de göremez." İşte tam da bu yüzden her Türk'ün mutlaka görmesi gerektiğini düşünüyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder